16 Ekim 2015 Cuma

Komünizm Yaşıyor

Darwinizm yaşadığı sürece, diyalektik materyalizm ve dolayısıyla komünizm de yaşayacaktır. ABD'deki Marxist-Darwinist bilimadamları, bu gerçeğin bir ifadesidir. Solda Peter Singer'in "Darwinist Sol" adlı kitabı.
Stephen Jay Gould'un Darwinizm'e olan bağlılığı, istisnai bir vaka değildir. 20. yüzyıl boyunca evrim teorisini savunan önde gelen bilim adamları arasında çok sayıda Marxist vardır. Alexander Oparin, J. B. S. Haldane gibi yüzyılın ilk yarısında evrim teorisi adına en önemli çalışmaları yapan kişiler koyu birer Marxist'tir. Halen John Maynard Smith, Richard Lewontin gibi Batılı evrimci bilim adamları da Marxizm'in ısrarlı birer savunucusudur.
Bu kişilere göre, Darwinizm ve Marxizm eş anlamlıdır. Her iki teori de ortak bir felsefi temele dayalıdır: Diyalektik materyalizm. Marx bunu tarihe, Darwin de doğaya uyarlamıştır. Dünyanın "komünizm yıkıldı" diye yorumladığı olgu, yani Soyvetler Birliği'nin ve Doğu Bloku'nun çöküşü ise, bu kişilere göre, sadece "Marxizm'in yanlış bir yorumunun çökmesinden" ibarettir. Diyalektik materyalizm var olduğu sürece, Marxist siyaset anlayışı devam edecektir.
Bu düşünce, dünyada halen Marxizm'e inanan çok sayıda örgüt veya aydın tarafından da savunulmaktadır. Bu güncel komünistler, daha henüz Sovyetler Birliği ve Doğu Bloku var iken, bu ülkelerdeki komünist rejimler ile Marxist ideolojiyi birbirinden ayırmışlardı. Mevcut komünist rejimlere "reel sosyalizm", yani yaşanan sosyalizm diyorlar, buna karşılık sosyalist ideolojinin bu rejimlere bağlı olmadığını, bu rejimler yıkılsa da ayakta kalacağını ileri sürüyorlardı.
Bugün ise bu iddiayı daha etkili bir biçimde dile getirmektedirler. İddiaları şudur: Marx'a göre bir toplum belirli evrelerden geçmelidir. Önce kapitalizmi yaşamalı, ardından sosyalizme ve sonra da komünizme ilerlemelidir. Oysa Rusya'da ve diğer 20. yüzyıl komünist rejimlerinde tarım toplumundan sosyalizme doğru ani bir geçiş olmuştur. Aradaki kapitalist aşama atlanmıştır. Dolayısıyla Marxistler'e göre bu rejimlerin başarısızlığı doğaldır. Şu an bu ülkelerin kapitalizmi benimsemesiyle birlikte, Marx'ın sözünü ettiği "kapitalist aşama" yaşanacak ve ardından sosyalizm daha kalıcı ve güçlü olarak gelecektir.
Bu yorum, günümüzde hala Marxizm'e inanan pek çok kimsenin benimsediği yorumdur. Bunların arasında ise, ABD'nin Stephen Jay Gould gibi önde gelen bilim adamlarından Avrupalı komünist partilere, Marxist aydın ve gazetecilerden, bölücü komünist terör örgütlerine kadar çok geniş bir kadro yer almaktadır.
Dolayısıyla, Sovyetler Birliği'nin ve Doğu Bloku'nun çöküşü üzerine, komünizmin bir tarih olduğunu ve artık dünya için bir tehlike olmadığını düşünmek son derece yanlıştır. Komünizm, diyalektik materyalizmin siyaset teorisidir. Diyalektik materyalizm yaşadıkça komünizm de yaşayacaktır. Eğer bir felsefe toplumda güçlü olarak yaşarsa, onun siyasi yönden etkili olması sadece "uygun bir ortam bulma meselesi" olur. Eğer diyaletik materyalizm güçlü ve yaygın bir felsefe olarak yaşarsa, onun siyasi boyutu olan komünizm de uygun ortam bulduğunda etkili bir güç haline gelebilir.
Bugün dünyanın genelinde liberal ekonomiye ve demokrasiye yönelik güçlü bir güven vardır. Ancak liberal ekonomik düzende meydana gelebilecek uluslararası bir kriz, insanların psikoloji ve eğilimlerini bir anda değiştirebilir. Nitekim bunun örnekleri geçmişte yaşanmıştır. 1929'da yaşanan Büyük Buhran sonucunda tüm dünyada büyük bir ekonomik kriz meydana gelmiş, bu da Avrupa'daki komünist ve faşist partilerin popülaritesini bir anda artırmıştır. Büyük Buhran'ın "kapitalist sistemin çöküşü" olarak yorumlayan komünistler, kitleleri çok daha kolay etkileme imkanı elde etmişlerdir.
Kaldı ki şu anda bile özellikle Avrupa ülkelerinde komünistlerin kayda değer bir gücü vardır. Fransa ve İtalya'daki Komünist Partiler halen güçlüdür, hemen her seçimde oldukça yüksek oy oranları elde etmektedirler. Eski Doğu Bloku ülkelerinin hemen hepsinde eski komünist kadrolar tarafından yönetilen sosyalist partiler vardır ve bunlar da yine son derece yüksek oy oranlarına sahiptir. Sözünü ettiğimiz türde bir uluslararası ekonomik kriz, bu ülkeleri kolaylıkla söz konusu sosyalist partilerin ve ardından da komünist bir rejimin kucağına itebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder